Timpanoplasti ameliyatı nedir?
Kronik orta kulak problemlerinde uygulanan “Timpanoplasti” ameliyatı teknik olarak orta kulakta ve mastoid kemik içindeki iltihabın temizlenmesi ve kulak zarı ve orta kulaktaki işitme sisteminin onarılması işlemidir.
Ameliyat, mevcut hastalığın boyutlarına göre sadece kulak zarındaki deliğin onarılması (miringoplasti), zar onarımı ile birlikte orta kulaktaki ses iletimini sağlayan kemikçik sisteminin onarılması (timpanoplasti), mastoid kemik içine ilerlemiş iltihabın temizlenmesi (mastoidektomi) ya da bu ameliyatların kombinasyonu (timpanomastoidektomi) şeklinde yapılabilmektedir.
Timpanoplasti ameliyatı ne zaman Yapılır?
Problemin kulak zarındaki delik ile sınırlı olduğu durumlarda sadece kulağın sudan korunması ile iltihaplanmalar izlenmiyorsa, belirgin işitme kaybı yoksa ve zamanla işitmede azalma oluşmuyorsa bu deliğin kapatılmasına yönelik yapılacak ameliyat genel olarak kulağı sudan koruma gerekliliğini ortadan kaldırarak hastanın hayat kalitesini artırmaya ve zaman içinde oluşabilecek işitme kaybını önlemeye yönelik olmakta ve hastanın tercihi doğrultusunda yapılmaktadır.
Zarda delik olan kulağın sudan korunmasına ve veya burun ve sinüs bölgesinde enfeksiyon odağı olmamasına rağmen tekrarlayan kulak akıntıları izlenmesi halinde hem hayat kalitesini artırmak hem de işitme kaybının ilerlemesini ve iltihaba bağlı komplikasyonların oluşmasını önlemek amacı ile zardaki deliğin kapatılması tıbbi bir gerekliliktir. Belirgin işitme kaybı olan hastalarda aynı ameliyatta sesi ileten kemikçiklerdeki problemlerin de mümkünse düzeltilmesi mümkün değilse çeşitli cerrahi teknikler, kıkırdak, kemik greftler ya da orta kulak protezleri kullanılarak ses iletim sisteminin onarılmalıdır.
Orta kulak ve mastoid kemik içerisinde kolesteatoma adı verilen ve kemiği eriterek ilerleyen iltihaplı dokunun saptanması durumunda mümkün olan en kısa zamanda ameliyat ile bu iltihabın temizlenmesi gerekir. Kolesteatomalı hastalarda işitme sisteminin korunması veya onarılması ikinci öncelikte olup asıl amaç yüz felci, iç kulak kaynaklı işitme kaybı ya da kafa içi komplikasyonların (menenjit, beyin apsesi vb) oluşmasına fırsat vermeden iltihabın temizlenmesidir.
Ameliyat tekniği;
Ameliyatın tekniğine karar verilirken hastalığın durumu, deliğin zar üzerindeki yeri, kulak kanalının yapısı, ameliyat sırasında mastoid kemiğe müdahale yapılıp yapılmayacağı, cerrahın ve nihayet hastanın tercihleri etkili olmaktadır.
Ameliyat sırasında orta kulak ve mastoid kemikte, mikroskop altında birbirinden çok farklı cerrahi teknikler uygulanmasına karşın hasta ve yakınlarının ameliyata dair görebildikleri ciltteki kesi ile sınırlı olduğundan sıklıkla bu konuda sorular sorulmaktadır.
Timpanoplasti ameliyatı kulak kanalı içinden, kulak içinden ya da kulak arkasından yapılan kesiler yolu ile gerçekleştirilebilmektedir. Sadece zardaki ufak bir deliği onarmak için kulak kanalı yoluyla ameliyat yapılabilirken zarın orta ve arka kısmındaki deliklerde kulak içinden, zarın ön kısmındaki deliklerde ve mastoid kemiğe mudahale gereken durumlarda kulak arkasından kesi tercih edilmektedir. Bu konuda ameliyatı yapacak cerrahın tercihi asıl karar verdirici faktördür.
Kulak zarının onarılmasında en sık kullanılan doku şakak adalesinin kılıfıdır. Bu doku cerrahi sahaya yakın olduğundan ameliyat sırasında kolayca temin edilebilmektedir. Kulak kanalı önündeki kıkırdağın zarı ya da hazır materyaller (uygun işlemlerden geçirilmiş, steril beyin zarı parçaları gibi materyaller) de kullanılabilmektedir.
İşitmeyi ileten kemikçiklerdeki hasar nedeni ile sesin iletimini sağlamaya yönelik bir onarım yapılması gerektiğinde çeşitli materyallerden yapılmış protezler, kulak kanalı önündeki kıkırdaktan elde edilen parçalar, orta kulak kemikçiklerinin kendisi gibi pek çok farklı malzeme pozisyon ve şekil verilerek kullanılabilmektedir.
Ameliyat sonrası
Hastalar genellikle ameliyat sonrası birinci günde pansumanları yapılarak hastaneden taburcu olabilmektedirler.
Mastoid kemikte müdahale yapılmayan ameliyatlarda genellikle 10-14 gün sonunda kulak içindeki özel süngerler temizlenmekte ve hastaların kulaklarını sudan korumaları ve ameliyat bölgesindeki enfeksiyon ve reaksiyonları önlemek amacı ile antibiyotik ve kortizon içeren kulak damlaları kullanmaları önerilmektedir. Bu gurupta iyileşme 3-4 hafta içinde tamamlanmaktadır. Genel olarak ilk ay içinde gribal enfeksiyonlardan, darbelerden korunmak, uçak seyahati yapmamak gerekir. Bu hastalarda ameliyatın teknik ve fonksiyonel başarı oranı patolojinin boyutuna ve ameliyat öncesi işitme seviyesine bağlı olmak kaydı ile genellikle oldukça iyi olmaktadır.
Ameliyat sırasında mastoid kemiğe müdahale yapılan hastalarda ise yapılan cerrahinin tipine göre değişen sürelerde çeşitli pansumanlar yapılması gerekmektedir. Bu gurupta iyileşme daha uzun sürmektedir. Bu hastalarda gerçekleşen işitme kazancı genellikle diğer guruba kıyasla daha az olmaktadır.
Özellikle kolesteatomanın yüz siniri ve iç kulak komşuluğunda yerleşmiş olması durumunda sinire ve işitmeye zarar vermemek için bu bölgelerde kemik kazınamamakta ve geride hücresel düzeyde hastalık kalabilmektedir.
Bu durumdaki hastalarda kolesteatomanın tekrarlama riski yüksek olduğundan ameliyat sonrasında düzeli aralıklarla kontrol muayeneleri yapılmalıdır. Bu guruptaki hastalarda işitme iletim sisteminin onarılmasına yönelik müdahaleler, kolesteatoma küçük odaklar halinde tekrarladığında ya da 6-12 ay sonra yapılacak ikinci bakış kontrol ameliyatında yapılabilmektedir.
Sonuç olarak timpanoplasti ameliyatları için her hastaya uyacak standart bir yaklaşım bulunmamaktadır. Ameliyat sırasında kullanılacak cerrahi teknik ve uygulamaların seçiminde, özellikle kolesteatomalı vakalarda olmak üzere, çoğu zaman hastalığın ve hastanın özellikleri, cerrahi sırasında saptanan faktörler ve cerrahın deneyimleri etkili olmaktadır.