Gülme yüz kaslarını kullanarak meydana gelen yüz ifadelerinin belki de en önemlilerinden birisidir. Kendine güven duygusunun ilk anahtarı, sözcüklerin duyguyla birleşimi, benliğin yansıması, ifade yeteneğinin mükemmel büyüsü gülme ile başlar. Yüz yapıları ile uyumlu, dengeli, etkileyici ve sevimli gülüş toplumda kişiler arası ilişkilerde kabul ettirici rol oynar. Estetik olmayan bir gülüş ise tam tersine itici bir görsel algı sayılmakta ve kişinin mutsuz, huysuz, asabi biri olarak algılanmasına yol açmaktadır.
Gülme sırasında dudakların açılması ile ağız ön kısmı görünür hale gelmektedir. Doğal ve estetik bir gülmenin oluşmasında üst ve alt dudakların ilişkisi ve bu ilişkide ön dişlerin konumu önemlidir. Gülmenin olmadığı normal konumda üst dudak üst çene ön kesicilerin 2/3 ünü örtmektedir. Üst dudakların 2-4 mm dışında ön kesici dişler görünmektedir. Özellikle kadınlarda ön kesicilerin uzun olması gülme sırasında ön üst dişlerin daha belirgin olmasına neden olmaktadır. Gülme sırasında üst kesiciler tam görünür hale gelmekte hatta üst gingiva-diş eti 1-2 mm görünür olmaktadır. Bazı vakalarda görünümü artmış dişeti miktarı normal kabul edilmekte hatta kişiye daha genç görünüm vermektedir.
Diş eti gülüşü, gülümsemesi (gummy smile) adından da anlaşılacağı üzere gülme çizgisinin dişeti üzerinde yer almasıdır. Yani gülme esnasında dişeti dokusu olması gerekenden bir hayli fazla görünmektedir.
Gülme esnasında, dişeti sınırının oluşturduğu marjininden üst dudak sınırına kadar uzanan dişetinin 3 mm’ den fazla görünmesi ile gummy smile teşhisi konulabilir. Değişik nedenler ile dişetinin büyüyerek dişlerin üzerini fazla kaplaması, üst çene kemiği olan maksillanın vertikal yönde aşırı büyümesi, üst ön kesicilerin kısa olması, kısa yada hiperaktif üst dudak yada bunların kombinasyonları gummy smile’ın olası nedenleri arasında sıralanabilir.
Tedavi yöntemleri gummy smile' ın etiyolojisine göre değişiklik göstermektedir. Aşırı vertikal maksillanın varlığında ortogonotik cerrahi uygulamaları, diş etlerinin fazla ve uzun olması halinde gingivektomi (diş etlerinin azaltılması) uygulamaları yapılmakta.
Hiperaktif üst dudak varlığında ise üst dudağın yeniden konumlandırılması cerrahi girişimler yada botulinum toksin uygulamları yapılmaktadır.
Dudağın yeniden konumlandırılması operasyonun temeli üst dudak iç kısımda mukogingival birleşimden dudağın kas sistemine kadar uzanan epitelin soyularak ortaya çıkan insizyon bölgesinin tekrar dikilmesi ve bunun sonucunda Zygomaticus minor, Orbicularis oris, Levator anguli, Levator superioris gibi kasların hare- ketlerini sınırlandırmaya dayanır.
Gülme sırasında burun ucu aşağı ve geriye doğru hareket etmektedir. Bu hastanın normal ve gülerken çekilecek fotoğrafları ile değerlendirilebilmektedir.
Bu gülümse estetik probleminden sorumlu kas depressor septi nasi kasıdır. Bu kas burun septumundan başlayarak aşağı ağız çevresi kası olaran orbikülaris oris kasına doğru uzanmaktadır.
Bu kas ile yapılan çalışmalarda aşağıda orbikülaris kası ile birleşmesinde 3 farklı varyasyonlar gözlenmiştir.
Özellikle tip I ve II depresör nasi kas yapısına sahip kişilerde gülme sırasında burun ucu aşağıya çekilmekte, üst dudak kısalmakta, sy ön diş etlerinin görünürlüğü artmakta ve filtrum orta kısmında transvers bir çizgi gelişmektedir.
Bu gülme estetik problemi cerrahi yada botulinum toksin uygulamaları ile düzeltilebilmektedir.
Cerrahi uygulama burun ve ağız içerisinden olmak zere 2 farkı yöntemle uygulanmaktadır.
Cerrahi yöntem dışında botulinum toksinde kullanılabilir. Botulinum toksin depressor septi nasi kası içerisine enjekte edildiğinde 4-6 ay süre ile bu kası geçici olarak inaktive etmektedir.
Bunun için burun columellasında 1-3 arasında noktadan enjekte edilmektedir. Bunun için ilk olarak işaretleme yapılmakta. Bu noktalara 1 U-2.5 U botulünum toksin enjekte edilmektedir.