Günümüzün hızla değişen sosyo-kültürel değerleri her yaş gurubunda kadın ile erkeklerde genç ve dinamik görünüme sahip olma isteğini ve buna bağlı olarak estetik işlem isteklerini arttırmıştır. Bununla birlikte estetik uygulamalarından beklentilerde hızla değişmektedir. Doktor ve hasta olarak; uygulamaların hızlı yapılabilir olması, etklerinin uzun sürmesi, güvenilir ve modern olmaları, uygulama sonrasında iş ile günlük yaşama çabuk dönülebilecek kadar yan etkilerinin az olması istenmektedir.
Bu amaçla “Ameliyatsız Estetik İşlemler” olarak tanımlanan yöntemler geliştirilmiştir. Son yıllarda bunların uygulanabilirliği, etkinliği ve çeşitliliği artmaktadır. Genel anestezi, ameliyathane koşulları, hastahane yatışları gerektirmeksizin hızlı iyileşme ve çabuk sonuçların gözlenmesi bu yöntemleri daha popüler yapmaktadır.
Yaşlanma ile birlikte deri destek dokusunun azalması ve yer çekiminin etkisi ile yüz, boyun, kollar ve basende estetik alanların yer değiştirmesine sarkmasına neden olmaktadır. Kaşların düşmesi, göz altında torbalanmanın olması, yanakların dolgunluğunun azalarak sarkması, çene hattının silinmesi ve çene altında ikinici bir çene olarak tanımlanan doku birikiminin kaybolması, göğüslerin ve kalçanın ve boyun derisinin sarkmaları en sık yaşadıklarımızdan birkaç tanesidir.
Özel cerrahi sütürlerle (cerrahi ipliklerle) yüz yada vücut dokularının normal anatomik alanlarına yukarı doğru çekilmesi amaçlanarak yapılan “İplikle cilt gençleştirme ve İpliklerle ameliyatsız germe yada asma” olarak tanımlanan bu yöntemler “Ameliyatsız Estetik İşlemler” gurubundadır.
Arkeolojik çalışmalarda çok eski tarihlerde Mısır’da Kleopatranın yüzünde altın tellerin bu amaçla kullanıldığını görmekteyiz. Genel ve estetik cerrahi uygulamalarına bakıldığında dokuların yukarı doğru askılanmasında ipliklerin eskiden beri kullanılan bir yöntem olduğunu biliyoruz. İplikle yüz germe-asma yönteminde kullanılan özel iplikler aslında cerrahide kullanılan ipliklerle aynıdır. Örneğin genel anestezi altında ameliyathane koşullarında yapılan klasik yüz germe operasyonlarında kulak ön ve arkasında veya saçlı deride deri cerrahi olarak kesilerek altındaki dokulardan kaldırılmaktadır. Daha sonra destek dokular olması gereken anatomik bölgere dikilerek askıya alınmakta ve fazla olan deri kesilerek tekrar bu dokunun üzerine dikilmektedir. İpliklerle yüz germe-asma uygulamalarında ise ameliyathane ve hastahane yatış koşulları gerektirmeksizin(mutlaka sterilizasyon koşullarında), lokal anestezi altında deri kesilmeden ve dikilmeden yapılıyor olması son derece anlamlıdır. Hastanın bilincinin açık olması ile uygulama ve sonuçlarını bir ayna ile görebilmesi, hastanın doktorla uygulamanın her aşamasında değerlendirmeye katılması daha özel bir durum sağlamaktadır. İpliklerin sadece deri altından özel iğnelerle yerleştirilmesi iğne giriş ve çıkış noktalarına lokal anestezi yapılaması uygulamayı basitleştirmektedir.
Bu yöntemde işlem sonrası hastaların uygulama alanında minimal ağrı, ödem ve morlukların olması seçilmiş uygun hastalarda kullanıldığında estetik uygulamalarda mükemmel bir tercih gibi görülmektedir. Bu yöntemin uygulanması sırasında gerekiyor ise lazer, liposuction, botox ve dolgu gibi diğer uygulamalar aynı seansta uygulanabilmektedir.
İplikle yüz asma yöntemi genellikle 30-60 yaşlarında çok yoğun doku sarkması ve derin yüz çizgilere sahip olmayan kişiler için idealdir. Aslında uygulama için yaş kriter değildir, cildin ve yumuşak dokuların sarkma derecesi ve asmaya uygunluğu önemlidir. Hafif yüz sarkıklığı olan, yorgun ifadeli yüzlerde, daha genç ve dinamik görünmek isteyenlerde kısa sürede çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Klasik yüz germe ameliyatları sonrasında ”gerilmiş, gergin” bir yüz ifadesi yaratmadığı için hasta ve sosyal çevresi tarafından daha kabul edilebilir. İpliklerle yüz germe-asma yöntemi basit ve kolay uygulanabilir gibi görünmekle birlikte yüz germe orpasyonlarının alternatifi değildir. Özellikle estetik amaliyatla yüz germe gibi ciddi bir operasyona ihtiyaç duyan hastalarda bu yöntem sonucunda elde edilecek estetik sonuçlar çok azdır. Yüzünde belirgin doku kayıpları ile çökmeleri ve deri sarkması olan hastalarda klasik yüz germe operasyonları halen en ideal seçimdir.
Uygulama süresi tüm yüz için bile 30 dakikadır; bu nedenle öğle tatili yada hafta sonu gibi sürelerde bile uygulanabilmektedir.
İplikle Yüz Asma - Germe Yöntemine Ait Yan Etkiler
Erken dönem yan etkiler: Erken dönemde yan etkiler tüm cerrahi yöntemlerde gördüğümüz uygulama alanında ödem, morluk, ağrı vb. Bunlar diğer yöntemlere göre yok denecek kadar daha azdır. Hastaların uygulama öncesi bu yönde ön değerlendirlimesi yapılmaktadır.(kan sulandırıcı aspirin gibi ilaçların uygulama öncesi kesilmesi gibi). Uygulama sonrası sosyal ve günlük aktivitelerinde kısıtlamlar yapılmamaktadır. Sadece hafta sonu dinlenme süresi yeterli olmaktadır.
Enfeksiyon gelişimi: Uygulamanın steril koşullarda yapılması ve uygulama öncesi ve sonrası koruyucu antibiyotik kullanımı ile enfeksiyon riski minimalize edilmektedir.
Kullanılan iplikler karşı reaksiyonlar: Sıklıkla reaksiyon göstermeyen vücut tarafından kolay kabul edilebilen ve bir sure sonra kendiliğinden kaybolan ipliklerin kullanımı bu reaksiyonları azaltmaktadır.
Sütürlerin dışarıdan hissedilmesi: Kullanılan iplikler deride gözle ve elle hissedilemeyecek kadar derine yerleştirilmektedir. Uygulamada ipliklerin hatalı olarak çok yüzeysel yerleştirilmesine bağlı bu yan etki gelişebilir. Bu durumda ipliğin kendiliğinden kaybolma süresi beklenmekte yada iplikler çıkarılmaktadır.
Sütürlerin deri yüzeyinde küçük çukurlara neden olması: uygulama derinliğinin tam ayaralanması ile gelişmektedir. Eğer deride dermis altına yerleştirimiş ise bunlar gelişmemektedir.
Damar ve Sinir hasarlarının gelişmemesi için: ipliklerin yerleştirilmesi sırasında uygulama alanındaki deri altı damar-sinir alanları anatomik olarak çok iyi bilinmelidir.
Asimetri gelişimi: Uygulama hatasından kaynaklanmaktadır. İpliklerin gerilimi eşit verilemediğide asimetrilere neden olmaktadır.
Klinik cevabın zamanla kaybolması: Germe yapılan dokuların tekrar eski hallerine dönmesidir. Özellikle alın ve boyun gibi dinamik hareketlerin fazla olduğu bölgelerde kullanılan ipliklere göre estetik problemler tekrar eski haline dönebilmektedir. Bu nedenle iplikler bu alanlarda botulinum toksinler veya diğer yöntemlerle kombine kullanılmaktadır.
Uygulama sonrasında günlük aktivitelere hemen dönülebilmektedir. İlk 10 gün ağzın çok geniş açılması veya abartılmış mimiklerin yapılmasından kaçınılmalıdır. İşlemden 3 hafta sonrasına kadar ise yüzün ovuşturulmasından ve yüz üstü yatmaktan kaçınılmasını istenmektedir. Yüze fazla baskı yapılmaması gerekmektedir. Bu 3 haftanın da sonunda işlem gören bölgeleri normal olarak hareket ettirmeye başlanabilir. İşlemin ardından ilk birkaç gün içerisinde bazı şişlik, kızarıklık veya morluklar olması doğal olarak karşılanmakta ve bunları azaltmak için buz kompresi uygulanması önerilmektedir. Hastanın yüzünde hissedeceği rahatsızlık hissi diğer cerrahi operasyonlara göre minimum düzeydedir ancak her deri altı işleminde rastlanabileceği gibi işlem sonrası ilk birkaç gün içerisinde hafif bir kaşıntı hissi görülebilir. Herhangi bir ağrı hissedildiği takdirde ağrı kesiciler kullanılabilir. İşlemin sonrasındaki ilk günde başın özellikle uyurken bir kaç yastık desteği ile yüksekte tutulması şişlikleri azaltmaya yardım etmektedir. Sonuçlar ise işlemin hemen ardından kısmen fark edilse de tamamlanmış gerçek sonucu birkaç hafta sonrasında görülebilmektedir. Cilt dokusundaki doğal kolajen formasyonun iplerin etrafında giderek artarak güçlenmeleri ilk altı ay boyunca etkisi kalıcı olarak devam edecek bir lift oluşturmaya yardım etmektedir.
Yüz ve vücutta germe, topralama ve askı amaçlı kullanılan iplikler çok çeşitlidir. Bu farklılığı yaratan bunların dokuya uygulandığında vücutta kalıcılıkları yada fiziksel yapılarına göre değişmektedir.
Değişik firmalara ait çok fazla sayıda iplik çeşidi bulunmaktadır ve hergün yenileri eklenmektedir.
Günümüzde bir çok iplik kullanılmakta iplikler dokuda klama sürelerine, fiziksel yapılarına göre sınıflandırılmaktadır.
Kullanılan iplikleri dokuya uygulandığında dokuda kalış süresine göre
Kalıcı iplikler; bunlar dokuda reaksiyon oluşturmadan ömür boyu kalabilmektedir. Eskiden beri ameliyatlarda kullanılan ve halk arasında iç dikiş olarak tarif edilen iplikler kalıcı ipliklerdir. Örneğin kalp ameliyatlarında kullanılan prolen iplikler gibi. Askı amaçlı kullanılanlardan APTOS iplikler, Contour thread, Woffles thread bu gruptadır.
Geçici iplikler; bunlar ise dokuda bir süre sonra parçalanarak kaybolma özelliklerine sahiptir. Süreleri 6 aydan 1 yıla kadar değişebilmektedir. Thread lift, Elastic suture, Silhouette soft iplikler, polydioxanone (PDO) iplikler, bi drectional absorbable cone fine iplikler gibi.
İpliklerin yapısına göre;
Non-barbed, Smooth, Düz iplikler; bunlar klasik ameliyat dikiş iplikleri gibi yüzeyleri düzdür. Cerrahi yüz germe operasyonlarında dokuların deri altında askılanması için halen kullanılmaktadır. Bunlarında iki farklı formu bulunmaktadır. İlki monofilament plain olarak tanımlanmakta. Miracu plain ve TR lift thread gibi. İkinci gurup ise yine monofilament ancak spiral yada vida yapısındadır. K2 screw ve T2 screw thread gibi.
Barbed, Çentikli-Kancalı-Kılçıklı iplikler; bunların yüzeyinde iplik yapısında düğüm şeklinde kabartılar yada kancalar bulunmaktadır. Kabartılar olanlara non-agresif çentikli, kancaları olanlar agresif çentikli iplikler olarakta tanımlanmaktadır.
Yukardaki resimde mavi renkli iplik APTOS isimli ipliktir ve iplik yüzeyinde kancalar agresif çentiklidir. Alttaki iplik Spring isimli ipliktir ve iplik yüzeyi agresif olmayan çentiklidir.
Kancalı iplikler kancaların iplik üzerindeki yönlerine göre tek yönlü olanlar ve çift yönlü olanlar diye 2 ye ayrılmaktadır.
APTOS iplikler tek yönlü, Happy lift iplikler çift yönlü kanca içeren ipliklere örnektir.
Günümüzde bir çok iplik ullanılmakla birlikte en sık kullanılanlarında örnekler ve fiziksel yapıları aşağıda gösterilmektedir.
İplikler uzunluklarına göre
- 90 mm den kısa olanlar
- 90 mm den uzun olanlar